Türkiye Canlı Vericili Organ Naklinde İlk Sırada

Organ Nakli Koordinatörleri Derneği Başkanı Nilgün Bilal, Türkiye’nin canlı vericili organ nakillerinde dünya rekoru kırdığını vurgulayarak, bu başarının arkasındaki etkenlerin sağlam altyapı, geniş deneyim birikimi ve yetenekli sağlık ekipleri olduğunu açıkladı.

Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü olan Bilal, merkezlerinin Türkiye’deki tek ve dünyada sayılı merkezlerden biri olarak her türlü organ ve doku naklinin gerçekleştirildiğini ifade etti. Bilal, salgın ve depremlerin organ bağışlarının azalmasına sebep olduğunu belirterek şunları ifade etti:

“Pandemi ve deprem gibi zorlu süreçlere rağmen, organ nakli bekleyen hastalarımızın sayısı azalmak yerine arttı. Ancak bu süreçte bağışlanan organ sayılarında bir azalma yaşandı. Dünya genelinde her yıl açıklanan istatistiklere göre, canlı vericili nakillerde dünya rekorunu üç yıldır başarıyla sürdürüyoruz. Böbrek ve karaciğer nakillerinde canlı vericiden yapılan operasyonlarda dünya birinciliğini elde etmek, büyük bir tecrübenin, güçlü altyapının ve yetenekli sağlık ekiplerinin başarısıdır. Bizim başarımız tüm ülkenin ortak bir başarısıdır. Tıbbi açıdan bu başarıyı elde edebiliyoruz. Birçok hasta için organ nakli gerçekleştirerek, hem sağlıklı bireylerin organlarını paylaşmalarını sağlıyoruz hem de hastalarımızın sağlığına kavuşturuyoruz. Ancak bu durum bir temenni değil, aslında ideal bir durum değildir. Her ne olursa olsun, sağlıklı bir bireyi ameliyat masasına almak istemiyoruz. Bu nedenle organ bağışlarını artırmak için farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Kadavradan organ bağışlarının artması istiyoruz.’’

Bilal, bir bebeğin annesinin ameliyat masasına yatarak böbreğini bebeğine vermek yerine, beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin organlarını nakletmeyi tercih ettiklerini ifade etti. Bilal toplumda organ bağışı farkındalığına önemli bir ihtiyaç bulunduğunu vurguladı. Bilal, organ bağışının önemini vurgulayarak, beyin ölümü tanısı konulan kişilerin gerçek ölüm olduğunu hatırlattı.

‘’Böbrek ve karaciğer hastalarına kısmen yakınlarından nakil yapabilmenin mümkün olduğunu belirten Bilal, ancak akciğer, yüz, kol, uterus (rahim), kalp gibi organ bekleyen binlerce insan olduğuna dikkat çekti. Bu tür nakillerin gerçekleştirilebilmesi için beyin ölümü gerçekleşmiş bedenlerin bağışına ihtiyaç duyulduğunu’’ söyledi.

“Organ Bağışı Yapmak En Büyük İyiliktir”

Bilal, Türkiye’de 150’den fazla organ nakli merkezi bulunduğuna dikkat çekerek, “Organ nakli merkezlerinde bine yakın yetişmiş doktor, cerrah, nörolog ve organ nakli koordinatörleri bulunuyor. Her şey hazır durumda. Bir organ, ülkenin herhangi bir köşesinde bağışlandığında, o organın en uygun hastaya en hızlı şekilde ulaşmasını sağlayacak Sağlık Bakanlığı’na bağlı dünyanın en güçlü ulusal koordinasyon sistemlerinden birine sahibiz.” şeklinde konuştu.

Bilal, dernek olarak “İzin Ver Yaşasın” adını verdikleri toplumsal iyilik hareketini başlattıklarını belirterek, organ bağışının dini, vicdani ve insani açıdan yapılabilecek en büyük iyilik olduğunu ifade etti.

Bilal günün birinde herkesin organ bağışçısı değil, organ alıcısı olabileceğini söyleyerek “Hep birlikte ‘İzin Ver Yaşasın’ diyelim. Organ bağışı vasiyetinde bulunalım ki vefat eden insanlarımız dünyadan göçerken başka insanlara hayat verebilsin.” çağrısında bulundu.