Kış mevsiminin gelmesiyle beraber grip (influenza) vakalarında artışlar gözlemleniyor. Hastalığın etkilerinden korunmak için grip aşısı oldukça kritik bir öneme sahip. Ancak aşılanma oranlarının geçen yıllara göre düşük kaldığı bildiriliyor. Doktorlar, özellikle kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve hamilelerin grip aşısı yaptırmalarının hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Grip, bazı risk gruplarında ciddi komplikasyonlara yol açabilir; hatta maalesef bazen ölüme neden olabilir.” uyarısında bulunuyor.
BirGün’ün elde ettiği verilere göre, bu yıl ağustos ayı sonuna doğru üç farklı şirketten yaklaşık 4,5 milyon doz grip aşısı ülkemize ulaştı. Sağlık Bakanlığı, 15 Eylül tarihinde risk grubundaki bireyler için aşı takvimini başlattı. 17 Ekim itibarıyla ise bireylerin özel talepleri doğrultusunda grip aşıları satışa sunuldu. Edinilen bilgilere göre, geçen yılın aksine bu yıl grip aşılama oranlarının önemli ölçüde düştüğü belirtiliyor. Bu durumun özellikle kronik hastalıkları bulunanlar, yaşlılar, hamileler gibi risk grubundaki bireyleri ciddi şekilde etkileme potansiyeli taşıdığı ifade ediliyor.
Haber İçerik Arası Reklam KoduEn Uygun Tedavi
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, aşının hastalıktan korunmada en ekonomik tedavi yöntemi olduğunu belirterek, “Özellikle enfeksiyon hastalıklarından korunmada önemli birkaç unsur bulunmaktadır: el hijyeni, temiz su ve aşılar. Bu üçü, hastalıklardan korunmak için kilit faktörlerdir.” açıklamasını yaptı.
Son yıllarda ülkede artan aşı karşıtlığı ve özellikle Covid-19 salgını sonrasında sosyal medyadaki yanıltıcı bilgilerin, insanların aşıya karşı tutumlarını olumsuz etkilediğini ifade eden Köksal, “Aşılanmanın önündeki en büyük engellerden biri sosyal algı problemleridir. Grip aşısı, zatürre aşısı gibi birçok aşı hayat kurtarıcı niteliktedir. HPV aşısı ise rahim ağzı kanserinden koruyan etkili bir aşıdır. Yani aşılar, sadece enfeksiyon hastalıklarına değil, kanserden de koruma sağlar. Ancak toplumdaki sağlık okuryazarlık seviyesinin düşük olması, yetişkinlerin kendi sağlıklarını koruma bilincinin yetersiz olması gibi pek çok faktör, aşılanma oranlarını olumsuz etkiledi.” şeklinde konuştu.
Toplumda 27 milyon risk grubundaki bireyin bulunduğunu belirten Köksal, özetle şu açıklamalarda bulundu: ”65 yaş ve üzerindeki kronik hastalığı olanlar, bağışıklığı zayıf olan bireyler ve organ nakli geçiren hastalar, aşı için uygun adaylardır. Bu risk grubundaki kişilerin aşılanması son derece önemlidir. Aşının hiçbir yan etkisi olmayıp, koruyuculuk oranı oldukça yüksektir. Toplumda yaygın bir algı var: ‘Aşı yaptırdım, hasta oldum.’ Ancak aşılar her zaman hastalığı tamamen engellemez, hastalığın şiddetini azaltır, hafif geçmesine ve erken ölümü engellemeye yardımcı olur. Mevsim değişiklikleriyle birlikte Kasım ayı, aşılama için ideal bir zaman haline geldi. Çünkü aralık ve ocak aylarında hastalık zirve yapar, şubat sonlarına doğru influenza vakalarında azalma görülse de nisan sonuna kadar vakalar devam edebilir. Şu anda grip vakalarında polikliniklere bir artış gözlemleniyor.”