Ülkemizde de çok sayıda insanda görülen Koah hastalığı, aslında Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olarak bilinmektedir. Genellikle sigara ve çeşitli tütün ürünlerini tüketme alışkanlığı olan kişilerde görülen Koah, hava akışını kısıtlayarak nefes almayı zorlaştıran bir hastalıktır.
Peki ölümcül bir akciğer rahatsızlığı olan Koah nedir? Koah hastalığının belirtileri neler? Koah hastalığının tedavisi nasıl yapılır? Hangi belirtiler sonrasında hemen doktora başvurulmalıdır?
Koah hastalığı, sigara içme alışkanlığı olan kişilerde yoğunluklu olarak görülen bir tür akciğer hastalığıdır. Akciğerlerin hava akışını kısıtlayan ve nefes almayı zorlaştıran Koah, aslında bu olaylar dizisinin tamamını kapsayan bir terimdir. Hastalık genellikle hızlı ilerleyici bir seyir gösterir ve bazen, semptomlar kötüleşebilir.
Sigara içme alışkanlığı Koah’ın başlıca nedeni olduğundan, özellikle sigara içenlerin temkinli olması gereken bir hastalıktır. Sigara içen kişilerin akciğerlerine giden hava yolları, Koah nedeniyle daralıp tıkanabilir. Bunlarla birlikte sigara içmeyen kişiler de Koah hastalığına yakalanabilirler. Sigara içmeyenlerde daha az görülen Koah’ın genel sebebi bu kişilerin uzun süre boyunca hava kirliliğine maruz kalmasıdır. Hem hava kirliliği hem de akciğer hassasiyeti olan bu kişilerde Koah görülme riski her zaman bulunmaktadır. Koah’ın belirtileri ise şöyledir:
Koah tedavisi hastalığın semptomlarını hafifletmek ve ilerleme hızını yavaşlatarak yaşam kalitesini artırma odaklıdır. Çeşitli tedavilerin uygulandığı Koah’da ilaç tedavisi, solunum terapisi, sigarayı bırakma, oksijen tedavisi ve nadiren de cerrahi seçenekler yer alır.
Sigara içen Koah hastaları için öncelikli adım sigarayı bırakmaktır. Çünkü sigara bırakılmadığı sürece hastalık tetiklenecektir. Hastalığın ilerlemesini de hızlandıracağından tedaviyi zorlaştıracaktır.
Koah’ın tedavisinde semptomları kontrol altına alabilmek ve düzenli olarak doktor takibinde olmak büyük önem taşır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek zararlı alışkanlıklardan uzak durmak tedavinin en önemli yapı taşıdır. Hastalığın tamamen tedavi edilmesi genellikle zor olduğundan, yaşam kalitesini artırarak hastalığı yavaşlatmak tedavinin genel mantığıdır.