Sağlık Personeli
Hematoloji Değer Görmüyor: 78 Yan Dal Kadrosuna Yalnızca 5 Başvuru
Yan dal uzmanlık sınavlarında ciddi bir düşüş yaşanması, önümüzdeki 10 yıl içinde hematoloji alanında hekim sayısının dramatik şekilde azalabileceği uyarısını beraberinde getiriyor.
Türk Hematoloji Derneği’nin düzenlediği “49. Ulusal Hematoloji Kongresi”nde konuşan Prof. Dr. Özgür Mehtap, bu yıl yapılan yan dal uzmanlık sınavlarında erişkin hematoloji kadrolarının yalnızca %21’inin dolmasının yanı sıra, çocuk hematolojisi alanında açılan 78 kadronun sadece 5’inin tercih edilmesinin ciddi bir sorun olduğunu vurguladı.
2018 yılından bu yana hematoloji yan dal başvurularında gözlenen düşüşü araştırmak üzere yapılan ankette, iç hastalıkları uzmanları arasında yan dal eğitimine ilginin %63’e düştüğü ortaya çıktı. Mehtap, bu durumun sebebini yoğun iş yükü (%72) ve tedavisi güç hastaların varlığı (%70) olarak açıkladı.
Prof. Dr. Mehtap, bu eğilimin devam etmesi durumunda önümüzdeki 10 yıl içinde hematoloji hekim sayısının dramatik bir şekilde azalabileceğini belirterek, “Bu, hem sağlık hizmeti kalitesini hem de bilimsel çıktıları olumsuz etkiler. Türk Kan Bilimi, dünya çapında değerini kaybetmeye mahkûm olabilir.” dedi.
Hematoloji Eğitiminde Yenilik: Avrupa Müfredatıyla Uyum Sağlandı
Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhlis Cem Ar ise Türkiye’de hematoloji eğitimini uluslararası standartlara yükseltmek amacıyla Hematoloji Tıpta Uzmanlık Yeterlik Kurulu’nun (HEMTUYEK) kurulduğunu açıkladı. HEMTUYEK’in, Türkiye genelindeki eğitim merkezlerini akredite etmek ve uluslararası geçerliliğini sağlamak için çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
Ar, basın toplantısında ayrıca hematoloji alanında hedefe yönelik tedavilerin önemine vurgu yaparak, yeni tedavilerin ülkede uluslararası standartlarda ve uygun maliyetle üretilmesi için araştırmacılar, hekimler, sağlık otoriteleri ve endüstri arasında işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.
Genetik Hastalıklarda Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor
Genetik hastalıkların önemine de değinen Prof. Dr. Reyhan Küçükkaya, genetik tanısal testlerin hayatın ilk yıllarında bulgularını verdiğini ifade etti. Küçükkaya, hücre mutasyonları sonucu gelişen kanserli dokuların, erken tanının önemli olduğu lenf kanserleri ve akut lösemilerde hızla ilerlediğini vurgulayarak, özel mutasyon tiplerine göre geliştirilen yeni ilaçların bu hastalıklarda daha başarılı sonuçlar elde edilmesine katkı sağladığını belirtti.