Gündem
Meme Kanseri Tedavisi Sonrası Anne Olarak Türkiye’de İlki Yaşadı
İstanbul’da 2016 yılında meme kanseri tanısı konulan 37 yaşındaki Hilal Gündüz, ileride anne olma hayalini korumak için onkolojik tedaviye başlamadan önce Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne başvurdu. Gündüz, yumurtalık dokusunun alınarak dondurulmasını talep etti.
Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çepni ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyonla, Gündüz’ün yumurtalık dokusu alındı.
Onkolojik tedavinin başarılı geçtiği ve 5 yıl boyunca sağlığına kavuştuğu bir sürecin ardından tekrar hastaneye başvuran Gündüz, anne olma arzusuyla alınan yumurtalık dokusunun yeniden nakledilmesini talep etti.
2021 yılında Prof. Dr. İsmail Çepni ve ekibi tarafından gerçekleştirilen operasyon sonucunda, daha önce alınan yumurtalık dokusu Gündüz’e yeniden nakledildi.
Bu umut dolu hikâyenin bir yıl sonraki bölümünde, Gündüz kontrollü bir gebelik sürecinin ardından büyük bir mutlulukla 22 Haziran’da sezaryen doğumla sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi. Bebek, 2450 gram ağırlığında ve 50 santimetre boyunda.
“Türkiye’de Meme Kanseri Olgusu Olarak İlk Vaka Hilal Hanım”
Prof. Dr. İsmail Çepni ve ekibi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek meme kanseri tedavi protokolünü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde düzenledikleri bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştılar.
Çepni, konuşmasında Gündüz’ün kanser tedavisi sürecinde aldığı kemoterapi ve radyoterapinin, yumurtalık rezervini olumsuz etkilediğini ifade etti. Hastanın bu tedaviler sonucu erken menopoza girdiğini ve yumurtalıklarındaki üreme hücrelerinin tükendiğini belirtti. Çepni, şunları ekledi:
“Tedavisi bittikten sonra ilgili hekimlerle görüşüp gebe kalabilme olasılığı aileye ve anne adayına anlatıldı. O da bize güvenerek tedaviyi kabul etti. Aldığımız yumurtalık dokusu yerine yerleştirildi ve sonrasında yumurtalık kendiliğinden çalışmaya başladı. Koyduğumuz yumurtalık dokusunun etkisiyle tedavi sürecinin sonunda Hilal Gündüz hamile kaldı. Hilal hanımın kızı Güneş şu an üç aylık bir bebek olarak karşımızda. Ülkemizde bu tür işlemleri gerçekleştiren iki merkez bulunuyor, biri Ankara’da, diğeri de bizim merkezimiz burada. Hilal Hanım’ın durumu Türkiye’de bir meme kanseri olgusu olarak kayıtlara geçti.”
“2011 Yılından Beri Doku Dondurma İşlemi Yapıyoruz”
Operasyon ekibinden Prof. Dr. Mahmut Öncül, 2011 yılından beri doku dondurma işlemi yaptıklarını belirterek, Hilal Gündüz’ün kendilerinin elde ettiği ilk gebelik vakası olduğunu açıkladı.
Öncül, şu ana kadar yaklaşık 100’e yakın hastanın dokusunu dondurduklarını ve bu işlemin sadece kanser hastaları için değil, yumurtalık fonksiyonunu herhangi bir nedenle kaybedebilecek hastalar için de uygulanan bir yöntem olduğunu vurguladı.
Embriyolog Prof. Dr. Ertan Kervancıoğlu, bu yöntemin dünyada deneysel bir yöntem olarak kabul edildiğini, ancak yaptıkları çalışmayla artık uygulanabilir bir yöntem olarak kabul gördüğünü belirtti.
Kervancıoğlu, şu ana kadar 2 ila 40 yaş arasındaki yaklaşık 100 kadın hastaya bu işlemi uyguladıklarını vurgulayarak, “Doku parçasını alıp programlı bir şekilde özel aletlerle eksi 196 derecede saklıyoruz” dedi.
“Hayallerimi Gerçekleştirdiler”
Hilal Gündüz, tedaviyi ve operasyonu yapan doktorlara teşekkür ederek duygularını şu şekilde ifade etti: “Hayallerimi gerçekleştirdiler. Var olsunlar, sağ olsunlar.”
Kanser teşhisi aldığında 3 yıllık evli olduğunu paylaşan Gündüz, “Aslında bebek istiyordum ve kanser teşhisi almadan önce 6 ay arayla iki kez düşük yapmıştım. Bekar olsaydım bile doğurganlığımı korumak adına kesinlikle bu yöntemi deneyimlerdim.” şeklinde konuştu.