Gündem
Nadir Hastalıkların Tedavisi İçin Yazılım Geliştirildi
Mercantepe’nin oğluna, farklı hekimlerce içerisinde lösemi de bulunan 12 ‘nadir hastalık’ tanısı konulmuştu. Ancak daha sonra yapılan detaylı incelemelerde, oğlunun sadece beslenme bozukluğu yaşadığı ortaya çıktı. Bu rahatlatıcı haber üzerine Doç. Dr. Mercantepe, yaşadığı deneyimden ilham alarak, görev yaptığı üniversitede bir grup bilim insanıyla bir araya geldi ve ‘OMİTOCİ’ adlı yapay zekâ yazılımını geliştirdi.
Bu internet tabanlı yazılım, hastaların tetkik bilgilerini girdiklerinde muhtemel tanıları bildirerek ilgili hekimlere önerilerde bulunacak. Akademisyenler, geliştirme aşamasındaki yapay zekâ yazılımı için patent başvurusunda bulundu.
‘Tedavi Sürecinde Önemli Olan Nokta Erken Tanı’
RTEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Şatıroğlu, yazılımlarını tanıtarak, doğru ve hızlı teşhisin tedavi sürecini önemli ölçüde kısaltabileceğini ifade ederek “Günümüzde 5 bin ile 8 bin arasında ‘nadir hastalık’ bulunmakta. Bunlardan ancak 200 ile 300’ü tedavi edilebilir. Tedavide önemli olan nokta ise erken tanı. Nadir hastalıklara teşhis koymak genellikle 7 ila 8 yıl sürebilmekte ve bu süreç en az 7 ila 8 uzman kontrolünü içermektedir. Özellikle çocukluk döneminde başlayan nadir hastalıklar, erişkin yaşa kadar fark edilmeyebilir. Hastaya tanı konulup, uygun hekimle eşleştirecek yapay zekaya dayalı sistemlere, iletişimi ve teşhis sürecini hızlandırma ihtiyacı bulunmaktaydı. Bu noktada geliştirdiğimiz yazılım, bu ihtiyacı karşılamayı amaçlamaktadır. Program, özellikle çocuk hastaların yüzde 50’sini kapsayacak şekilde bütün kesime hitap ediyor. Teşhis konulamayan durumlarla karşılaşan ve birçok doktora başvuran hastalar, bu sistem aracılığıyla kısa sürede uygun uzman hekimlere ulaşabilecekler. Yazılım, taradığı bilgilerle ‘nadir hastalıklar’ arasında eşleşmiş olduğu uzman hekimle tedavi ve teşhis süresini kısaltacak.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
‘Yapay Zekâ, Kendi Sorunumuza Binaen Geliştirildi’
Doç. Dr. Tolga Mercantepe, ‘nadir hastalıklar’‘ teşhisini erken bulmayı amaçladıklarını belirterek “Bu yapay zekâ, özgün sorunumuza yönelik olarak geliştirildi. Çocuğuma bazı ‘nadir hastalık’ tanıları konuldu. Ancak yaklaşık 2 yıl süren süreçten sonra tanıların ve tedavilerin yanlış olduğu ortaya çıktı. Eşim de hekim olduğundan kendi çocuğumuza doğru tanı koyup tedavi edemediğimizi gördük. Bu deneyimden yola çıkarak sektörde böyle bir açık olduğunu fark ettik.”. Günümüzde ‘nadir hastalık’ tanılarının yüzde 30 ile 40’ının doğru konulduğunu, yüzde 50 ile 60 oranında ise tanının konulamadığını belirterek, “Bu program, tam da bu noktada devreye girecek. Kendi çocuğumda yaşadığım sorunun çözümünü sağlık çalışanı olarak toplumda yayacağız.” şeklinde konuştu.
‘Yapay Zekâ İçerisinde Klinik Testler de Yer Alıyor’
RTEÜ Temel Tıp Bilimleri Biyoistatistik ve Tıp Bilişimi Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Mehmet Kıvrak, geliştirdikleri programın sistemli bir yapay zekâ temeline dayandığını belirterek, “Nadir hastalıklar” kategorisine yönelik bilgi girişleri sonrasında rutin taramalarla uluslararası düzeyde uzman hekimleri belirlediklerini söyledi. Bireylerin semptomlarını sisteme girdikçe, tanı koyma sürecine etkide bulunduklarını ve sistem tarafından genellikle nadir hastalık sınıflandırması yapıldığını ifade eden Kıvrak, “Bu program sadece yapay zekâ içermiyor; aynı zamanda klinik testleri de içeriyor. Kişi, rahatsızlıklarını yapay zekaya tanıttıktan sonra muhtemel bir teşhis alıyor. Bu teşhise göre, tedavi süreci başlıyor ve hastanın akıllı tedavi yöntemine ulaşması için alanında en uygun hekimle iletişim sağlanıyor.” dedi.