Londra Queen Mary Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, pankreas kanserine karşı umut vadeden bir tedavi stratejisi sunuyor. “Amoeboid hücreler” adı verilen özel bir hücre türüne odaklanan çalışma, pankreas kanserinin yayılmasında kilit bir rol oynayan bu hücrelerin, CD73 adlı bir molekül aracılığıyla etkili bir şekilde hedeflenebileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, amoeboid hücrelerin agresif ve invazif doğasını keşfettiler. Bu hücrelerin pankreas kanserinde CD73 molekülünü yüksek seviyelerde ürettiği belirlendi. CD73’ün, hücrelerin yayılma kapasitesini artırma ve bağışıklık sistemini zayıflatma yeteneği üzerinde odaklanan bilim insanları, CD73’ü bloke ederek pankreas kanserinin yayılmasını ve tümörü destekleyen bağışıklık hücrelerinin sayısını azaltmayı başardılar.
Farelerde Yapılan Testler Umut Vadediyor
Fareler üzerinde yapılan testlerde, anti-CD73 tedavilerinin pankreas kanserinin karaciğere yayılmasını önemli ölçüde azalttığı gözlendi. Uzun süreli tedavi, kanserli tümörlerin karaciğere yayılma sıklığını belirgin şekilde düşürdü. Bu bulgular, CD73’ün hedeflenmesinin pankreas kanserinin tedavisinde umut vaat eden bir strateji olabileceğini gösteriyor.
Araştırmanın önde gelen isimlerinden Profesör Victoria Sanz-Moreno, bu keşfin pankreas kanseri gibi agresif kanserlerin hayatta kalma oranlarını artırma potansiyeline sahip olduğunu vurguluyor. Pankreas kanserine her yıl teşhis konulan 10.000’den fazla kişi için, bu tür inovatif tedavi yaklaşımları hayati öneme sahip.
Cancer Research UK’den Dr. Claire Bromley, son 50 yılda pankreas kanserinin hayatta kalma oranlarında çok az ilerleme kaydedildiğini belirterek bu tür araştırmaların önemini vurguladı. Erken evre odaklı ve amoeboid hücrelere yönelik bu yeni tedavi stratejisinin, pankreas kanseriyle mücadelede önemli bir adım olabileceği umuluyor.