Sigara Akciğer Kanserinin En Büyük Nedeni

Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında konuşan Acıbadem Kayseri Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Ersin Özaslan, kanserin büyük bir kısmının sigara kullanımıyla ilişkilendirildiğini belirtti. Dr. Özaslan, yaptığı açıklamada, “Sigarayı hayattan çıkardığımızda, akciğer kanseri de en nadir görülen kanser türlerinden biri haline gelir” dedi.

Acıbadem Kayseri Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Ersin Özaslan, sigaranın akciğer kanserinin yüzde 90’ından sorumlu olduğunu vurgulayarak, “Kasım ayı, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak bilinir. Bu dönemde, toplumda farkındalık oluşturmak ve bu ölümcül hastalığın sebeplerine odaklanmak önemlidir. Günümüzde akciğer kanserine yönelik tedaviler önemli ölçüde gelişmiştir. 2015 yılından itibaren immünoterapilerin kullanımının artması, akciğer kanseri tedavilerinde yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu tedaviler sayesinde yaşam süreleri uzamış olsa da asıl önemli olan hastalığa yakalanmamaktır. Akciğer kanserinin başlıca sebebi, bilindiği üzere yüzde 90 oranında sigaradır. Türkiye’de yapılan yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre 15 yaş üstündeki nüfusta dünya genelinde en yüksek sigara içme oranına sahip ülke Türkiye olarak belirlendi. Bu durum, oldukça ciddi bir sorunun işaretçisi niteliğindedir. Dünya genelinde her yıl 2,2 milyon yeni akciğer kanseri vakası görülmektedir. Ancak 2020’de meme kanserinin görülme sıklığı, akciğer kanserini geride bıraktı. Türkiye, akciğer kanseri vakalarında hala dünya genelinde birinci sırada yer alıyor ve yılda 40 binin üzerinde yeni akciğer kanseri vakası var’’ dedi.

Özaslan, 2015 yılından bu yana akciğer kanseri tedavi seçeneklerindeki artışın ve başarı oranındaki iyileşmenin önemine dikkat çekerek, “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’nı anımsadığımızda, gerçekten de bu farkındalığı artırmalı ve olası risklerden uzaklaşmalıyız. Yeni tedaviler geliştikçe, belirtileri fark ettiğimizde şüphelenmek yerine, nasıl korunabileceğimizi konuşmamız gerekiyor. Akciğer kanserinin yüzde 90’lık bir oranla başlıca nedeni sigara kullanımıdır. İkinci sıradaki etken ise hava kirliliği gibi faktörlerdir. Ancak sigaranın bu istatistikteki büyük etkisi düşünüldüğünde, eğer sigarayı hayatımızdan çıkarabilirsek akciğer kanseri en sık rastlanan kanser türünden en nadir görülenler arasına girebilir. Elbette genetik nedenler de var. Bazı genetik nedenlere yönelik tedavilerde mevcut. Hedefe yönelik ajanlar adını verdiğimiz tedaviler, kemoterapi ve immünoterapi gibi yöntemlerle hastalığa müdahale ediyoruz. Erken teşhis durumlarında uygulanan ameliyat ve radyoterapiler gibi çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. 2015 yılında immünoterapilerin ortaya çıkmasıyla birlikte tedavi şansı arttı. Özellikle 5 yıllık yaşam süresi, yüzde 5’lerin altında seyrederken, immünoterapilerin etkisiyle bu oran yüzde 25-30’lara kadar yükseldi. Bu, akciğer kanseri tedavisinde elde edilen önemli bir başarıdır” dedi.

Dr. Ersin Özaslan, akciğer kanserinin belirtileri arasında inatçı öksürük, nefes darlığı, sırt ve göğüs ağrısının bulunduğunu vurgulayarak, “En sık rastlanan belirti inatçı öksürüktür. Bu tür bir öksürük, akciğer kanseri ihtimalini düşündürmelidir. Ayrıca ağızdan kan gelmesi, göğüs ağrısı, sırt ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtiler de hastalığın biraz daha ilerlemiş aşamalarını gösterebilir. Bu evrelerde genellikle verilen tedaviler, ameliyat aşamasını geçmiş olabilir. Akciğer kanseri, genellikle ileri evrelerde fark edilen bir kanser türüdür. Farkındalık ayında, sadece tedavi ve belirtilerle mücadele etmek yerine, sigara bırakarak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek akciğer kanseri riskini en aza indirebiliriz. Bu, aslında en etkili korunma yöntemidir” şeklinde konuştu.